31 Ocak 2014 Cuma

Kurtarıcım OnlineMarket...

Çalışan kadının hali haraptır, bilen bilir. İnsanın her dakikasının değeri vardır. İstanbul trafiğinde yollarda geçen zamanlar, uzun çalışma saatleri, evlilik, ev, sosyal hayat vs derken zaman hızlıca akıp geçer ve sizin o akan zaman içerisinde ki her dakikaya ihtiyacınız vardır.

Market alışverişi yapmak aslında zevklidir ama zaman kısıtlılığı, marketlerde ki yoğunluk ve özellikle ödeme kuyruğu insanı canından bezdirir.

Sanal marketlerden alışveriş yapmak işinizi kolaylaştıracak diye düşünür ve kimi zaman yanılırsınız. Alışveriş yapabilmek için bir alt limit şartı konması, teslimat sürelerinin 3 saat altına inememesi ve yanlış ya da hatalı ürün sıkıntısı yaşadığınızda iade ve ödemenin geri alınması gibi noktalarda sıkıntılar yaşanması insanı market kuyruğuna sokacak kadar bıktırıcıdır.

Ben de tam bıkmış bir haldeyken OnlineMarket'ten haberdar oldum. Şimdilik sadece Ataşehir'e hizmet eden www.onlinemarket.com.tr benim için bir cankurtaran oldu. Zaten 2 kişilik bir aileyiz, istediğim anda siparişimi veriyorum ve bir saat içerisinde evime teslim edildiğini görüyorum. İşin güzel tarafı alışveriş yaparken hiç sıkıntı yaşamamam. O kadar kolay bir sistem oluşturulmuş ki, pıt pıt alışverişimi yapabiliyorum.

ben 2 haftadır alışveriş yapmaya başladım. İlk alışverişimde cuma işten çıkmadan siparişimi verdi, 20:00'da teslimat istedim ve alışverişimi kontrol edip kapıda ödemesini yaptım.

Diğer siparişimi annem için yaptım. Evde otururken anneme sipariş verdim, 45 dakika sonra kapı çalınmıştı.

İşin en güzel tarafı, özellikle donmuş gıdalar, olması gerektiği gibi yani frigofrik araçlarla evlerimize getiriliyor. Yani bizim markette alıp en az bir iki satte eve getirip buzluğa attığımız yiyecekler gibi önce çözülüp sonra yeniden donmuyorlar.

Bir diğer önemli konu ise marketlerde herkesin dokunduğu ve seçtiği meyve-sebzeleri almaya mecbur kalmıyorsunuz. Hiç sevmiyorum o kadar mıncıklanmış gıdaları evime sokmayı.

Özellikle çocuğu olan ailelerin bu konularda ki hassasiyetlerini göze alarak OnlineMarket'i tanımalarını istedim. Şu an için sadece Ataşehir'de var OnlineMarket ama yavaş yavaş İstanbul'da farklı noktalara hizmet edeceklerini söylüyorlar.

Online alışverişi kolaylaştırdıkları için ben çok mutluyum. Yaşasın kazanılan zaman ve alınan kaliteli ürünler.


6 Ocak 2014 Pazartesi

Bugün Başlıyorum!

2012 yılında yani evlendikten hemen sonra eşim ve ben maalesef her yeni evli çiftin başına gelen dramla karşılaştık ve "kilo almaya" başladık.

İşin kötü tarafı spor yapmamıza rağmen kilo alma hızımız durmadı. Şişe şişe balon gibi olduk. İkimiz de elma yanaklı tontoşlara döndük. E tabii sonradan gurmeler olarak her gittiğimiz yerde yedik, içtik ve gezdik. bu yetmezmiş gibi bir de evde kendimizi yemeğe ve tatlıya boğdum. Nede olsa erkeğin kalbinden geçen yol midesinden geçiyordu. Ahhh o kalbe giden yol, bizi maalesef obezitenin pençesine düşürdü.

Biraz abartmış olabilirim ama bu kilo aldığımız gerçeğini değiştirmeye yetmiyor maalesef.

2014 yılı bizim yılımız olacak dedik eşimle. Aldığımız kiloları verip yapmak istediğimiz önemli şeyleri yapacağız. Bıngıldayan yağ kütlelerinin bizi engellemesine izin vermeyeceğiz.

Yeni yıla girerken yeni kararlar aldık ve kilo vermeye karar verdik.

İşte tam o sırada olan oldu ve Nestle Türkiye'den gelen bir paketle kapım çalındı.

Nesfit'in Bugün Başlıyorum sloganı ile gelen yeni yıl hediyesi ile kararımızın artık yiyecek - içecek markaları tarafından da desteklendiğini gördük ve "Şimdi Zamanı" dedik. Bizi desteklediğiniz için teşekkürler Nestle Türkiye...


Artık akşam yemeklerini kestik, yeme alışkanlığımızı düzene sokmaya karar verdik. Keyif yapmak için abur-cubura dadanmak yok!

Bol su içilecek, kuru yemiş atıştırılacak, akşam 18:00'dan sonra yemek yenmeyecek!

İşte o kadar!

Sizlere Not: Farkındayım biraz sert bitirdim yazıyı, çünkü çok dertliyim. Ben kilo verdikçe sizleri bilgilendireceğim. Önerileriniz olursa onları da bana yazmanızı isteyeceğim.

Bir süre işkence gibi geçecek ama bunu başaracağız...

3 Ocak 2014 Cuma

Geldi, geliyor derken...

Sonunda 2014 geldi.

Çok fazla anlam yükledik ve çok fazla şey bekliyoruz 2014 yılından. Aslında kötü olan geçirdiğimiz yıl değil, bizim enerjimizdir diye düşünüyorum.

Biz ne kadar pozitif olursak o kadar güzel geçer yaşadığımız her an. Bizim karamsar olduğumuz anlarda ise felaketler üst üste gelmeye başlar. İnsan kimi zaman kendisine en büyük dosttur ama bazı zamanlarda ise en büyük düşmandır.

Hepimizin kafasında 2014'e dair düşünceler ve tabii ki dilekler var. Umuyorum kalbimizden geçenler gerçeğe dönüşür. Umuyorum herkes mutlu ve huzurlu olur 2014 yılında.

Dileklerimizi ve umutlarımızla keyifli bir 31 Aralık gecesi geçirdik biz ailece. Sağlımız yerinde, ailemiz yanımızda ve huzurumuz bizimle olduğu için şükretmekten başka bir şey kalmadı.

Zaten bunların dışında olan şeyler çok boş geliyor bana. İnsanın başarısı da, parası da, güzelliği de sağlığı yerinde, sevdikleri yanında olmadıkça neye yarar?

Televizyonda yeni yıl gecesi sokaklarda yaşananları izlediğimde şaşırmadım. Her yıl aynı görüntüler nede olsa. Ama ister istemez insanlara karşı bir tiksinti hissettim içimde. Nasıl bu kadar iğrençleşebiliyor insanlar bilemiyorum. Aslına bakarsanız bilmek bile istemiyorum.

Ben kendime mutlu, huzurlu ve pozitif bir fanus yarattım. Olumsuz düşüncelerin içeriye girip benim keyfimi kaçırmasına izin vermeyeceğim.

Her yeni yılımın bir önceki yıldan daha güzel geçmesini diliyorum. Herkese evinde huzur, sağlık ve mutluluk diliyorum.

Nede olsa "Evde ki huzur, zenginlik budur!"

İşte olay bu kadar net.