İlk olarak hafta sonu kaçamağı için gittiğimiz Bursa gezimizi yazmak istedim sizlere. Aslında amacımız Bursa'ya gitmek değildi. Ben Cumalıkızık'a gidelim istedim, sonra bir baktım eşim konaklamayı ayarlamış, rezervasyon yapılmış biz valiz hazırlıyoruz.
Tabii gezmenin kötüsü olmaz dedik ve çıktık yola. Hemen gezi planımızı anlatayım sizlere. Küçük kaçamağımız için sabah erkenden yola çıktık. Hedefimizin Cumalıkızık'a gidip orayı gezmek ve keyifli bir köy kahvaltısı yapmaktı. Amacımıza da ulaştık ve harika bir köy kahvaltısı yaptık. Çok sevimli bir mekanda, koca koca ağaçların gölgesinde semaverden çayımızı yudumlayarak başladık güne. Mekanın adı Maviboncuk. Gözlemesi, köy eğmeği ve köy yumurtası miss gibiydi. Hele semaverde kaynayan çay beni benden aldı. Oturduk, kafamızı dinledik ve en önemlisi birbirimizi dinledik eşimle. Mekanın tadını çıkardıktan sonra küçük bir köy olan Cumalıkızık'ı gezdik. Emin olun gezimiz çok uzun sürmedi. Kısa bir köy turu, bol bol fotoğraf çekimi, köy ekmeği alışverişi ve bahçelerden koparılmış meyve alışverişi yaptıktan sonra atladık arabamıza ve Bursa merkeze doğru yola çıktık.
Holiday İnn'de konaklamamızı ayarlamıştık. Bende otele gidip biraz dinlenelim istedim. Neden diye merak ediyorsanız hemen belirteyim, Bursa halkı maalesef pek iyi araba kullanmıyor. Işık neymiş, trafik kuralı var mıymış gibi bir durumdalar. Eminim herkes öyle değildir ama tüm seyahatimiz boyunca korku dolu anlar yaşadık. Hele ben, tedirginlikten yerimde duramadım. O nedenle otelde dinlenmek iyi gelir diye düşündük ve odamıza geçtik. Otel fena değildi ama orada konaklamayı düşünürseniz beklentinizi çok yüksek tutmayın derim.
Biraz dinlenme sonrasında akşam yola çıktık ve Gemlik'e gittik. Eşim İstanbul'dayken çok güzel bir balık restoranına rezervasyon yaptırmıştı. Ben merak içinde nereye gideceğimizi bilmez bir halde hazırlandım ve yine çok beğendiğim bir mekana gittik. Gemlik Kıyı Balık, herkese önereceğim bir mekan. Eşim de ben de hem mekanı, hem yemekleri hem de servisi çok beğendik. Harika bir manzara eşliğinde çok keyifli bir yemek yedik. Hayatımda en uzun oturduğum masalardan biri oldu. 2 kişi olarak, sanki çevremizde başka insanlar yokmuşcasına keyif aldık birbirimizden.
Otele dönerken bir çılgınlık yapalım dedik ve Bursa'nın bilinen bir işkembecisine gittik. Ben işkembe çorbası içmiş bir insan değilim. Deneyelim bakalım dedim ama bir iki kaşık sonra bıraktım çorbayı. Değişikti bir deneyimdi benim için ama olsun her tadı denemek lazım bu hayatta, çok sınırlandırmamalı insan kendini.
Uzun ve dolu dolu geçen bir gün ardından sonunda kendimizi otele attık dedik ve oldukça geç bir saatte günü noktaladık. Sabah bomba bir kahvaltı sonrası bu defa Bursa sokaklarını arşınlamaya başladık. Bursa içerisinde gezilecek çok fazla tarihi nokta var. Vaktimiz yettiğince gezdik. Özellikle Bursa Ulu Camii'yi görmenizi öneriyorum.
Dolu dolu bir gün sonrasında ise evimize dönmek için çıktık yola. Tek üzüldüğüm ünlü Bursa İskender Kebabı'ndan yiyememek oldu. Çünkü daha fazla yiyecek yer kalmamıştı bende, onu da bir başka zaman yerim diyerek dünyadaki en huzurlu yer olan evimize döndük.
Ne olursa olsun "Evim evim, güzel evim" derim.
Gezmeye sevenlere ise Cumalıkızık, Gemlik ve Bursa gezisi öneririm.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder