Bence ablası olan insan bu dünyadaki en şanslı insandır. En güvenilir dostunuz, kan bağınız olan en yakın arkadaşınız, sırdaşınız, kavga edebileceğiniz ilk alternatif, omzunda ağlayabileceğiniz yegane insan "Abla"nızdır.
Benim biricik ablama yıllardır yurt dışında farklı ülkelerde yaşıyor. Mesafelerin uzun olması bizim aramızda ki bağın daha güçlenmesine neden oldu. Hep özlem duyduğum, yanımda olsa da rahatça sohbet edebilsem ve hatta dedikodu yapabilsem dediğim tek insandır ablam.
Kardeşime ve bana ikinci bir anne oldu her zaman. Hep bizi kendinden çok düşündü, hep bize destek olmak için kendini düşünmeden hareket etti. Ben o kadar şanslıyım ki, her zaman biliyorum arkamda dev gibi bir ablanın durduğunu.
Belki bunun vermiş olduğu rahatlıkla hala daha şımarık kız kardeşi olurum.
Her gün onu göremesem bile hep yazışır, sohbetimize ve dedikodularımıza kesintisiz devam ederiz biz ablamla.
Umuyorum ablası olan her insan en az benim kadar şanslıdır.
Benim ablam hala bayram harçlığı olsun diye para gönderiyor hesabıma. Düşünün artık gözünde nasıl olduğumu.
Nede olsa ben onun kız kardeşiyim.
Sanırım bu durum hiç değişmeyecek.
Hep söylüyorum, abla candır!
29 Temmuz 2013 Pazartesi
24 Temmuz 2013 Çarşamba
Lezzet Diyarı: Remina Restoran
Dün arkadaşlarımla Wyndham Kalamış Marina içindeki Remina Restoran'a gittik. Hava sıcaktı ancak Kalamış Marina'nın manzarası ve Remina Restoran önünde duran o harika havuz sayesinde yeterince serinledik. Gerçi bir ara havuza dalsam ne olur diye aklımdan geçirmedim değil. Artık havuz sefasını başka bir güne erteleyip yemeğe geçeyim diyerek o düşüncelerden uzaklaştım.
Remina Reston'ın en güzel yanı ise otel müşterisi değilseniz bile restoranı rahatlıkla kullanma imkanına sahip olmanız. Birçok otelde durum bunun tam tersi. Otel içindeki restoranları yalnızca otel müşterileri kullanabiliyor. Kalamış ve özellikle Bağdat Caddesi çevresinde oturanlar çok şanslılar. Otelde konaklamak zorunluluğu olmadan Remina Restoran, Blue Harmony SPA ve havuzları kullanabiliyorsunuz. Anadolu Yakası'nda oturan biri olarak Wyndham Kalamış Marina benim için ayrıcalıklı mekanlardan biri oldu.
Gelelim yemeklere; masaya gelen her şey harikaydı. Sunumları, tatları, kıvamları ve sıcaklıkları... Anlayacağınız ben yemeklere hayran kaldım. Özellikle ara sıcak olan keçi peynirli puf börek beni benden aldı. Şefin kendisinin hazırladığı emekler ayrıca güzeldi. Ne desem bilemiyorum, ben bayıldım.
Yemek bitip kahve sefasına gelince harika bir son nokta için iyi bir tatlı seçeyim dedim. Tahinli cheesecake sipariş ettim ve nokta atışı yaptığımı anladım. Çok değişik ama harika bir tattı. Kahve, sohbet ve enfes yemekler ile geçen 2 saat ile günümün kalanını da harika geçirdim.
Wyndham Kalamış Marina içindeki Remina Restoran'ın şefinin ve ekibinin ellerine sağlık. Her şey harikaydı.
Özellikle Anadolu Yakası'nda oturanlara duyuruyorum, Wyndham Kalmış Marina ya da Remina Restoran'a istediğiniz zaman gidin. İster kahvaltı, ister 5 çayı, isterseniz SPA, ister spor yapmak için olsun, emin olun pişman olmayacaksınız.
Remina Reston'ın en güzel yanı ise otel müşterisi değilseniz bile restoranı rahatlıkla kullanma imkanına sahip olmanız. Birçok otelde durum bunun tam tersi. Otel içindeki restoranları yalnızca otel müşterileri kullanabiliyor. Kalamış ve özellikle Bağdat Caddesi çevresinde oturanlar çok şanslılar. Otelde konaklamak zorunluluğu olmadan Remina Restoran, Blue Harmony SPA ve havuzları kullanabiliyorsunuz. Anadolu Yakası'nda oturan biri olarak Wyndham Kalamış Marina benim için ayrıcalıklı mekanlardan biri oldu.
Gelelim yemeklere; masaya gelen her şey harikaydı. Sunumları, tatları, kıvamları ve sıcaklıkları... Anlayacağınız ben yemeklere hayran kaldım. Özellikle ara sıcak olan keçi peynirli puf börek beni benden aldı. Şefin kendisinin hazırladığı emekler ayrıca güzeldi. Ne desem bilemiyorum, ben bayıldım.
Yemek bitip kahve sefasına gelince harika bir son nokta için iyi bir tatlı seçeyim dedim. Tahinli cheesecake sipariş ettim ve nokta atışı yaptığımı anladım. Çok değişik ama harika bir tattı. Kahve, sohbet ve enfes yemekler ile geçen 2 saat ile günümün kalanını da harika geçirdim.
Wyndham Kalamış Marina içindeki Remina Restoran'ın şefinin ve ekibinin ellerine sağlık. Her şey harikaydı.
Özellikle Anadolu Yakası'nda oturanlara duyuruyorum, Wyndham Kalmış Marina ya da Remina Restoran'a istediğiniz zaman gidin. İster kahvaltı, ister 5 çayı, isterseniz SPA, ister spor yapmak için olsun, emin olun pişman olmayacaksınız.
22 Temmuz 2013 Pazartesi
Pide kokusu...
Ramazan denildiğinde aklıma ilk gelen şey İstanbul'a yayılan mis gibi pide kokusudur. Akşam olup iftar saati yaklaştığında tüm fırınların önünde sıra olur sıcacık pide alabilmek için. Her yerden yemek kokuları gelir misler gibi...
O sıcacık pideyi alıp içerisine biraz tereyağı sürüp, güzel bir peynirle yemek en büyük keyif anlarından biridir benim için.
O sıcacık pideyi alıp içerisine biraz tereyağı sürüp, güzel bir peynirle yemek en büyük keyif anlarından biridir benim için.
Bir Bayburtlu olarak Doğu Karadeniz'in bağrından kopup geliyorum. Evlendikten sonra ise tam bir Karadenizli olarak (Giresun -Tirebolu) hayatıma devam ederken yeni bir pide türüyle karşı karşıya geliyorum.
Yuvarlak, kavurmalı ya da peynirli ve ortasında yarı pişmiş yumurtasıyla Tirebolu pidesi...
Pide aşığı bir insan olarak bu yeni serüven beni kat kat mutlu ediyor. Pizzanın en büyük ve tabii ki daha sağlıklı rakibi olan bu pideleri kayınvalidem, kayınpederim ve eşimden oluşan 4 kişilik bir grup olarak sık sık tüketiyoruz.
Ramazan pidesi, tirebolu pidesi ve diğerleri. İşte yemek keyfi...
18 Temmuz 2013 Perşembe
Kerastase Cristalliste farkı
Geçtiğimiz aylarda piyasaya çıkan ve deneyimlediğim bir ürünü burada da yazmak istedim sizlere. Nede olsa burası benim dünyam ve ben burada sınırsız şekilde özgürüm.
Beni tanıyanlar bilirler, saçları uzun ve gür bir insanımdır. Saçlarımı hiç boyamadım ve bu halimle çok mutluyum. Uzun saçı çok seviyorum. Saçlarımı bu kadar sevmeme rağmen asla ve asla özel bir bakım uygulamıyorum. Bunun özel bir nedeni yok ama saatlerce saçlarımla uğraşmak bana zaman kaybı gibi geliyor. Yıka ve çık Pınar diyebilirsiniz bana.
Yıka ve çık Pınar bir şampuanla tanıştı ve saç bakım ürünlerine bakışı değişti diyebiliriz. Kerastase Cristalliste şampuan ve bir kaç bakım ürününü kullandım ve inanılmaz memnun kaldım. Şampuan sonrasında saç kremi kullanıyorum ve en son duş sonrası yağımı uçlarına sürüyorum. Missss gibi kokuyor saçlarım. Zaten bu ürün uzun saçlara özel. Tek sıkıntım şampuan boyunun küçük olması. Kuaförüme sordum büyük boyundan benim için sipariş edecek, onu kullanacağım. Böylece biraz kar etmiş olurum diye düşünüyorum.
Tatlı pembe tonlarında bir tasarımı olan Kerastase Cristalliste, yaza giden mis kokusu ve pembe tonlarda allıklarla harika bir kombin oldu benim için.
Kerastase Cristalliste'in farkı
Doğal görünümlü, hacimli, özgür ve kristal parlaklığındaki saçlar, günümüzde genç kadınların en büyük hayali. İşte bu hayalimiz artık gerçek oluyor! Kerastase’ın yeni serisi Cristalliste ile kristal kadar parlak saçlara kavuşuyoruz.
Sıvı ışık kompleksi ile özel olarak geliştirilmiş Cristalliste serisi, içeriğindeki yeni nesil temizleyiciler ve ekolojik bakım maddeleri ile köklerden uçlara kadar hafiflik, ipeksi dokunuş ve ışıltı kazandırıyor. Cristalliste serisi, yağlı saç kökleri ve hassaslaşmış saç uçlarına yönelik özel olarak geliştirilmiş teknolojisi ile saç kökü ve saç tellerinin esnekliğini, ışığını ve canlılığını sağlıyor.
Beni tanıyanlar bilirler, saçları uzun ve gür bir insanımdır. Saçlarımı hiç boyamadım ve bu halimle çok mutluyum. Uzun saçı çok seviyorum. Saçlarımı bu kadar sevmeme rağmen asla ve asla özel bir bakım uygulamıyorum. Bunun özel bir nedeni yok ama saatlerce saçlarımla uğraşmak bana zaman kaybı gibi geliyor. Yıka ve çık Pınar diyebilirsiniz bana.
Yıka ve çık Pınar bir şampuanla tanıştı ve saç bakım ürünlerine bakışı değişti diyebiliriz. Kerastase Cristalliste şampuan ve bir kaç bakım ürününü kullandım ve inanılmaz memnun kaldım. Şampuan sonrasında saç kremi kullanıyorum ve en son duş sonrası yağımı uçlarına sürüyorum. Missss gibi kokuyor saçlarım. Zaten bu ürün uzun saçlara özel. Tek sıkıntım şampuan boyunun küçük olması. Kuaförüme sordum büyük boyundan benim için sipariş edecek, onu kullanacağım. Böylece biraz kar etmiş olurum diye düşünüyorum.
Tatlı pembe tonlarında bir tasarımı olan Kerastase Cristalliste, yaza giden mis kokusu ve pembe tonlarda allıklarla harika bir kombin oldu benim için.
Kerastase Cristalliste'in farkı
Doğal görünümlü, hacimli, özgür ve kristal parlaklığındaki saçlar, günümüzde genç kadınların en büyük hayali. İşte bu hayalimiz artık gerçek oluyor! Kerastase’ın yeni serisi Cristalliste ile kristal kadar parlak saçlara kavuşuyoruz.
Sıvı ışık kompleksi ile özel olarak geliştirilmiş Cristalliste serisi, içeriğindeki yeni nesil temizleyiciler ve ekolojik bakım maddeleri ile köklerden uçlara kadar hafiflik, ipeksi dokunuş ve ışıltı kazandırıyor. Cristalliste serisi, yağlı saç kökleri ve hassaslaşmış saç uçlarına yönelik özel olarak geliştirilmiş teknolojisi ile saç kökü ve saç tellerinin esnekliğini, ışığını ve canlılığını sağlıyor.
Annelik Ömür Boyu
Hürriyet Gazetesinde çalışmaya başladıktan sonra iş nedeniyle tanıştığım bir insandır Gazeteci Hatice Özbay... Hayatı ve yaşamayı seven, enerji dolu, iyi bir arkadaş, çocuklarına düşkünü iyi bir anne ve aşk kadını. Onu anlatmak hiç zor değil. Karşısına çıkan kimi insan için dost, kimi insan için sevgili, kimi insan için çalışma arkadaşı, kimi insan için abla, kimi insan için anne. Sonuçta tanışan her insanın hayatına kattığı bir değerdir.
Röportaj yapmayı, sorular sormayı ondan öğrendim. Onunla yıllarca birlikte röportajlara gittik. Her biri ayrı bir keyifti. İş ilişkimiz bitti ama dostluğumuz hiç bitmedi. Anneyiz.Biz dergisi için yüzlerce anne ile röportajlar yaptı. Kimisi ünlü, kimisi yönetici, kimisi girişimci bir çok kadınla görüştü. Bu kadınların tek ortak noktası ise işleri ne olursa olsun anne olmalarıydı.
Sonunda Hatice Özbay yaptığı yüzlerce röportajı derledi topladı ve bir kitapta birleştirdi. Kadınların ortak dili olan "Annelik" üzerine şahane bir kitap ortaya çıkardı; Annelik Ömür Boyu...
Değerli gazeteci dostum ve biricik Hatice ablamın emeği ve yüreğiyle ortaya çıkardığı bu güzel kitabı mutlaka okumalısınız. Anne olun ya da olmayın, her kadın bir potansiyel annedir nede olsa. Sizi en iyi anlayacak kişiler de kadınlar ve annelerdir. Bu düşünceyle Hatice ablaya röportaj veren tüm kadınlarda onları anlayacak kadınlarla paylaştılar annelik serüvenlerini.
Epsilon Yayınlarından çıkan Annelik Ömür Boyu kitabı çoktan raflarda yerini aldı. Onu keyifle okuyacak ve içindeki hikayeleri anlayacak gönül dostlarını bekliyor.
İyi okumalar...
17 Temmuz 2013 Çarşamba
Tarhunlu Kremalı Fırında Tavuk Tarifi
Çok sevdiğim ve misafirlerime yapmaktan keyif aldığım bir tarifi paylaşacağım sizlerle. Tarhunlu kremalı fırında tavuk. Yapımı çok kolay, lezzeti inanılmaz güzel. Malzemelerin bulunması çok kolay ve miktarları da az. En güzeli de bu değil mi zaten, kolayca ulaşabileceğiniz malzemelerle, pratik ölçülerle hazırlanan yemekler...
İşte tarifim...
Malzemeler:
750 gr but biftek
100 ml krema
1 tatlı kaşığı yoğurt
5-6 sap tarhun otu
1 diş sarımsak
Karabiber
Tuz
1 adet fırın poşeti
100 ml krema
1 tatlı kaşığı yoğurt
5-6 sap tarhun otu
1 diş sarımsak
Karabiber
Tuz
1 adet fırın poşeti
Yapılışı:
Krema, yoğurt, tuz ve karabiberi rendelediğiniz 1 diş sarımsak ile karıştırarak sosu hazırlıyoruz. Tavuk but biftekleri hazırladığınız sosa bulayıp tarhun yapraklarını saplarından ayırın ve tavukların üzerine serpin. Fırın poşetinin içine girebilecek büyüklükte bir fırın kabına sosladığınız tavukları dizin. Kabı fırın poşetinin içine koyarak poşetin ağzını kapayın ve buzdolabında 2 saat dinlendirin. Dinlendirme bittikten sonra poşetin üzerinde bıçak yardımıyla 1-2 delik açın ve 180 derece fırında 1,5 saat kadar pişirin.
Sıcak servis yapmayı unutmayın. Afiyet olsun...
Güven
İnsan hayatındaki en önemli duyguların başında ne gelir düşündünüz mü hiç?
Uzun süredir düşünüyorum ve sanıyorum “Güven” duygusu en önemlisi. Bir insana ya da bir ortama güvenmeden yaşayamaz insan. Kendini boşlukta hisseder. Her an düşmek korkusuyla yaşamaya başlar.
Güven duygusunun eksikliği ise birçok duyguyu beraberinde getirir. Güven-Güvensizlik-Korku-Telaş-Üzüntü…
Güven duygunuz zedelendi mi başlar diğer tüm kötü duygular başınıza üşüşmeye. Açık buldukları her noktadan beyninize girmeye çalışırlar. Kendinizi kötü hissedip dibe gidene kadar zorlarlar sizi.
Düşünsenize güven duymadığınız bir ortamda çalışmak nasıl bir eziyettir. Bir şey söyleyecekken bin kere düşünürsünüz.
“Acaba söyleyeceklerimi kim çarpıtıp birilerine yetiştirecek?” diye içiniz içinizi yemeye başlar.
Güven duymadığınız bir ortam ve insanlar ile günün en önemli zamanlarını geçirmek nasıl bir işkencedir bir geçirin bakalım aklınızdan.
Ya da güvenmediğiniz biriyle bir ilişki yaşamak nasıl bir duygudur biliyor musunuz?
Her an gidebilme ihtimalini bildiğiniz bir insana aşık olmak…
Ne zaman beklenmedik bir hareket yapacak ve sizi incitecek diye düşünerek bir insanın gözlerinin içine bakmak…
Halbuki güvenerek, doya doya yaşamak en güzelidir.
Siz çevrenizdeki insanlara ya da içinde bulunduğunuz ortamlara güvenmeden yaşamanın ne demek olduğunu bilmeyin.
Hep güven içinde, hep huzurlu olun…
Kendime not: Ben güven duymadığım insanların yüzüne bakamıyorum. Adeta tiksiniyorum onlardan. Haliyle güvensiz bulduğum ortamlara da girmiyorum. Kendimi mutsuz etmek istemiyorum. Siz de bunu yapın lütfen.
Okuyucuya not: Siz siz olun çevrenizdeki insanlar için “Güven” duyulan nadir insanlardan biri olun. Siz öyle oldukça karşınıza da sizin gibi insanlar çıkacaktır. Çünkü hayat her zaman adaletiyle gösterir bize güzel yüzünü.
İç sesimden not: Güven duyulamayacak kadar karaktersiz olan insanlar, gözüm görmesin sizi.
Köşe yazılarımı haftalık olarak takip etmek isteyenleri www.hurriyetaile.com ve www.potansiyelanne.com adresine bekliyorum...
Bayılıyorum Chado'nun Yeşil Çayına...
Ramazan ayına damgasını vuran beslenme
sorunlarına önlem alınmaya çalışılsa da vücudun yeme içme dengesi mutlak
değişkenlik gösteriyor. İftardan sonra yemeklerin getirdiği halsizlik ve mide
sorunları hepimizi mutsuz ediyor. İşte tam bu anda Chado'nun birbirinden zengin ve özel içerikli çayları devreye giriyor.
Gurme çay
statüsünde birbirinden doğal ürünleri bir araya getirerek leziz çaylar üreten
Chado, Ramazan’da da hayatı kolaylaştırıyor. Tüm gün aç kaldıktan sonra iftar
saatinde tüketilen yemekler ne kadar hafif olursa olsun, ağırlık ve halsizliğe
sebep oluyor. Chado’nun dünyanın farklı bölgelerinden harmanladığı çay
çeşitleri ile iftar sonrası rahatlamak ve benzersiz bir çay keyfi yaşamak
mümkün.
Chado Çay çeşitlerine bir tık kadar yakınsınız. www.chado.com.tr adresinden istediğiniz ürünü seçip, keyif yapmayı ihmal etmeyin.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)